Ana içeriğe atla

Kayıtlar

sevda etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Didemabedan

Derler ki ; İsminin anlamı gözüm demekmiş. Dumanlı dağların sisini çözen, erkenden gelen baharın göz pınarıymışsın. Mağlubun oldum, mutlu maviliklerin olsun. Acıları unuttuğum dakikalara geliyorum. Badem gözlerinin sürmesinden süzüleyim, ellerini tutup avuç içlerinden öpeyim Kadın-ım. Dursun vakit, biz gidelim maviliklere. Ağrısı kalan şafak yellerini bırak geceye. Nasıl koşulur umutlara gösterelim Ferhat ile Şirin'e... Rüzgar Ç.

Özledim Almira

Almira ! Almiraaa ! Soruyorum susuyorsun... Anlat diyorum, boş boş gözlerime bakıyorsun. Konuşsan,anlatsan her şey farklı olacak. Belki hiçbir şey olmamış gibi sarılacağız. Belki gidişinin acısını dindireceksin. Kendi kaderimin için de hiç sensiz kalamıyorum. Şu kahpe mesafelere, ağır yollara,zincir vurulmuş düşlerimize, bir sigara yakıyorum. Özlüyorum... Konuşmalısın Almira! Konuş ve dinsin acılarımız... Başımın için de büyüyorsun. Kalbim de kırlangıçlar gibi çırpınıyorsun. Ve sesin geceleri kulaklarım da çırpınıyor. Unutamamanın acısını anlatamam. Unutmak da istemiyorum. Git gide kendimde yaşatıyordum seni. Biliyorum nereye gitsem benimle geleceksin. Şimdi konuşmalısın Almira! Konuş ve dinsin acılarımız... Zamanı hatırlatan her şeyden nefret ediyorum. Sensizlikte ölümü beklerken nefret ettim. Özlemin buruk bir tadı var. Yaşadığım acılara dayanıyorsam, kimseyi umursamadan yaşamaya devam ediyorsam, Geleceğin günün

Ölümü Bekliyorum

Zaman ilerliyor... Ve sonra ölümü bekliyorum. Bir gün aradığım çoğu şeyi bulamayacağım. Kavuşmalarımı, özlemimi, sevdamı ... yaşadığım bütün hislerimi bulamayacağım. Zaman ilerliyor... Ve sonra ölümü bekliyorum. Seni unutamamanın acısını biliyorum. Yalnızlığımı, seni hatırladıkça hissediyorum. Alışkanlık yapacak. Korkuyorum. Bu yalnızlık sensizliği kapatacak. Ve sen geldiğin de, ben olmam korkusu ile yaşıyorum. Zaman ilerliyor. Ve sonra ölümü bekliyorum. Koşuyordum. Hiç durmadan koşuyordum. Kalbim bıçak yarası sızısında. Tenhalar da saklandım. Durmak istedim. Kalabalıktan uzak dursam, aklımı,kalbimi sensizliğe alıştırırım dedim. Tam alıştım dediğim zaman, bir yağmur başlıyor. Yağmurlu havalar da dudaklarımı öpmeyi severdin. Aklıma geldin. Unutmama bile fırsat vermiyordun. Sevgilim Merhametsizdin... Nereye kadar gidecekti anıların. Durdurmalısın bu duygularımı. Ben unutmalıyım. Zaman ilerliyor...

Güzel Sözler Serisi 1

Ölüm kadar güzel olsan, Senin için savaşırdım. #RüzgarÇ . Ve hala sen yüreğim de, gecelerime kan bulaştıran Çocuk. #RüzgarÇ . Bugün de Özledim. Her şeyim Sen... #RüzgarÇ . Sensiz bir sabaha uyanıyorum. Özlemim içim de, #RüzgarÇ . Yüreğime yağmur yağıyor... Herkes bir dünya içinde kaybolup gidiyor. #RüzgarÇ . Bazı kadınların gülüşü, Cennetin fragmanı sayılır... #RüzgarÇ . Elena topla umutlarımızı. Dönmemek üzere rüyalara gidiyoruz. #RüzgarÇ . Hadi be ölüm fısılda, son nefesim de, şiirlerime... #RüzgarÇ . Yalnızlık ; Bize derman olacakların , bizden kaçmasıdır... #RüzgarÇ . Kapalı gişe filmlerin en saçma sahnesiydi sevdamız. #RüzgarÇ . İnanmak istediğim hayallerim var. Yolları u'mutlu yarınlara çıkan. #RüzgarÇ .

Kendime Uzaktaydım

Kendime bile uzaktaydım... Hayatıma girdiğin zamanların toplamıydı yaşamım. Belki de ilk kez giriyordu hayatıma serüven. Takvim yaprakları tutmuyordu tarihimi. Ben her gün mutlu olduğumuz anlar da yaşayıp duruyorum. Sessizce " Bizden geriye ne kalacak ? " diye söylendiğin zamanlardan geliyorum. Başlamadan yıkılmaya doğru gittiğimizi anlamamıştım. Şimdi ağır ağır batıyor yalnızlığım. Ve artık farkındayım git gide bütün hayatımı saran bir yalnızlıktın. Hayatıma kırılmış bir şeyi onarmış gibi başlıyorum. Yamalanmış acılar ne kadar dikiş tutabilir ise o kadar dik yürüyordum. Dışarı da hayat düşman gibi geliyor. İçeri de her şey savaş alanı. Kendi içimizden yeni bir kendimiz çıkarmaya çalıştığımız zamanları yaşıyorum. Zamandan söz edenleri dinledim yıllarca. Bana "Unutursun." dediklerini unuttum. Her şeye ve herkese iyi gelen zaman beni her gün daha fazla kanatıyordu. Ağır ve acı tanıklıklar ile geçip gidiyorum. Uzun yıllar yalnız yürümekten acıyla baş etmeyi ö

Korkusuz Sevda İşçisi

Özlemim karışmış yüzüme. Saç,sakal bir karış, düşlerim düşmüş akında, umutlarım karışmış tozuna, yanan sigaramın sarı dumanı, hiç sorgusuz sualsiz kabul etmiştim. Gitmiştim gurbet ellere. Gitsem vurulsam oralarda. Vurulsam,kaybolsam yaban ellerde. Çırılçıplak düşsem son umutlarıma. Vakit daralsa şimdi, son sigaramı çeksem içime, çeksem,kalkamasam, kalkamadıkça senli düşlerime gömülsem. Uyanmasam... Ruhum bir mısra çekiyor seni. Ölümün tadı vuruyor şimdi dilime. Ellerim titrek,kalemim korkusuz,şakaklarım buz... Bir ben uyudum burada. Bir de dipsiz kuyuda yatan yetimler. Anadoluydum ben. Umut doluydum,nazlı seher sabahlarına uyanırdım. Şimdi göçüp gitmişim. Büyük şehirlerin gri,soğuk havalarına karışmışım. Düşmesem senin hayallerine, gözlerine inanmasam, Ben Anadoluydum. Seher vakti leylim leylim. Adın geçince titreyen dudaklarım. Ve ben korkusuz sevda işçisi, yoluna hasret yolları yapan. Yaram derine gider. D

Sadece Gülüşünden Öptüm

Soruyu soru halinde bırakıp,öylece bırakıp çekip gitmişliğim var.Ortak bir acı varken bunu sadece derinden hisseden ben isem bütün sorulardan,cevapsız şekilde kaçma yetkim vardır.En azından kendime o yetkiye vermiştim.Birinin peşindeyim ben.Şimdi durup düşünemem O'nsuz soruları ve cevabı "O" olan hiç bir soruya cevap vermem.Canımın daha çok yanmasına izin veremem.Kanayan yüreğimi daha çok fırtınaya koyamam. Rüzgar'a dur! Yağmur'a yağma! Güneş'e doğma! demek aklımın kaybedişinin ilk belirtisiydi.Benden uzaklaştıkça,bana ait olan hisler topluluğumu çalıp giderken,normal şekilde yaşıyor olmamam o kadar belliydi ki, bu kaosun ortasın da en çok aklımı ve hislerimi kaybetmiştim.Senin hakkında yazmamaya çalıştıkça,sürekli içmeme,kendime kilitlenmeye,bağırmaya,şehrin gri cephesine bomba yağıyor gibi acı çekmeye devam ediyorum. Benim bir suçum yoktu.Sadece gülüşünden öptüm. Evet.Bilmiyordum.Dünya da ki bütün acıların toplamı senin gidişine denk gelec

Ve Herkes Yalnız Kalıyor

Mutlu edeceğim bahara doğru koşuyorum. Huyumdur nice sen'li zamanlara ayırdım, bu güzel baharları. Yaşamın düşlerin arasından, sana inanarak geldiği, bahar kokusundan bahsediyorum. Yaprak dökerken bedenim, senin için mutluluğa koşuyor ruhum. İnanıyorum ! Yaşamak, seninle güzeldi. " Sonra bir şeyler oldu... Anlamadım. Kaybediyordum. Düşlerimin silinmesini sağlıyordun. Ve fark ettim ki Gidiyorsun. " " Zaman durmaz ! " derlerdi. İnanmazdım ! Bu iki kelimelik cümleyi söyleyenler haklıydı. Zaman gerçekten durabiliyor. Gittiğini hissetmeye böyle başlamıştım. Adını söylüyorum, cevap yok. Sabah kalkıyorum, yanım boş. Çay demliyorum, doldurduğum ikinci bardak hiç bitmiyor. Ve bir gece kokunu alamadığımı fark ettim. İşte o zaman anladım ki, zaman durmuş, sen gitmişsin, ben Yalnız kalmışım. Hayatımda ki en büyük acının o gün geldiğini hissettim. Bütün kemiklerim sanki kırılmış, kalbimi iki avucunun içine almışta birisi tüm gücü ile sıkıyordu. Tanrım ! bu kadar

Ey Aşk Gel'Sen

Bırak geçen geçsin. Zemheri ay'ında düşen biziz. Kimiz ? Nereye gideriz ? Hallerimiz Anadolu hali. Zemheri ay'ımız da gül isterler. Kimler ? Kadıköy iskelesin de bekleyip duran, Belki Üsküdar 17:45 in de duran... Kim bilir kimler ? Ta ötelerden birileri çağırır bizi. Gidecek miyiz ? Yoksa birbirimize mi kalacağız ? Gel. Gel gidelim kendimize. Gel gel gel... Ey Aşk gel'sen Biz'e. Ve hallerimizi sana dersek, Mutlu olur muyuz ? En leylim gecenin koynunda. Rüzgar Ç.